Arşiv

Archive for the ‘Milli Şiirler’ Category

BU VATAN BÖLÜNMEZ BU BAYRAK İNMEZ

22/02/2010 1 yorum

.

BU VATAN BÖLÜNMEZ

BU BAYRAK İNMEZ

.

“Son ocak sönmeden” yurdumda benim,

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

Bin yıllık tarih var ardımda benim,

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Gökyüzünde son güneşler batmadan,

Yeryüzünde son şafaklar atmadan,

İsrafil’in “kalk” borusu ötmeden,

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Birlikte dolaştık yaylada, kırda;

Birlikte can verdik bu cennet yurda.

Unuttuysan öğren, tarihe sor da;

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Sırada bekliyor seksenlik dede,

Bir nidası var ki gök gürlemede.

Allah, gazâsını mübarek ede,

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Kınalı kuzular cennet kokulu,

Toprağına gül ağacı dikili.

Başucunda son sözleri çakılı:

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Onlar içimizde, ölmedi, hâşâ,

Tekbir sesleriyle yükseldi arşa.

Dinleyin, şehitler başladı marşa:

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Sönmez ufkumuzda bu hilal, “sönmez”,

Türk’e yan bakanın ocağı yanmaz.

Söz verdi bu millet, bir daha dönmez;

Bu vatan bölünmez, bu bayrak inmez.

.

Yusuf DURSUN

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler

GÖNÜL COĞRAFYASI

.

GÖNÜL COĞRAFYASI

.

Her muradın verildiği bir anda,

Şeyh Şamil’in düşlerini dilesem.

Kartal gagasıyla süslü zamanda,

Kafkasların kılıcını bilesem.

.

Duysam gök atların soylu sesini,

Demir dağın delindiği yerlerden.

Alsam ecdadımın hür hevesini,

Ötüken içinde kitabelerden.

.

Bir manasçı olsam yol kenarında,

Anlatsam ezelî hikâyemizi.

Çekik gözleriyle göl kenarında,

Kırgız güzelleri beklese bizi.

.

Bir sabah, tan vakti varsam Gence’ye;

Azeri gözümle görsem dünyayı.

Sunsam Karabağ’ı Vahapzade’ye,

Şehriyar ustayla sarsam dünyayı.

.

Ruhumun tayını sürsem ileri,

Bozkırlar üstüne dökülse tasam.

Türkmen atlarının geçtiği yeri,

Ay yıldızlı izlerinden tanısam.

.

Kerkük’te gürleyen hoyrat avazım,

Gök kubbenin sedasını süslese.

Ozanlar omzunda yorulan sazım,

Tellerini kopuzuma yaslasa.

.

Kırım’da kırılan binlerce çocuk,

Yüreğimin ışığında yeşerse.

Başlayınca gökyüzüne yolculuk,

Rabbim her anaya bir çiçek verse.

.

Gül, dalında güzel; yiğit ilinde…

Yiğide il veren bir ferman olsam.

Gönül coğrafyamın tatlı dilinde,

Özümle beslenen bir lisan olsam.

.

Dedem Korkut yelkenime yel olsa,

“Aziz İstanbul” a bıraksa beni.

İncilerim damla damla gül olsa,

Taksa duvağına seven seveni.

.

Her muradın verildiği bir anda,

Resûl’ümün eteğine sarılsam.

Kokusundan tanıdığım vatanda,

Sancağının gölgesinde dirilsem….

.

Yusuf DURSUN

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler

ÖNCE VATAN

22/02/2010 1 yorum

.

ÖNCE VATAN

.

Dadaşım ben kartal bakışlı,

Nene Hatun’dur soyum.

Mağrursa bugün Erzurum,

Huzur içindeyse Aziziye,

Benim eserim.

Allah’a dayanır her işin başı,

“Önce vatanım!” derim.

.

Antepliyim ağam,

Şahin derler adıma.

Mirastır bana yüreğimdeki kurşun,

Mavzer mavzer duruşumla

Er oğlu erim.

Toprağından alırım ekmeği aşı,

“Önce vatanım!” derim.

.

Maraşlıyım ben ede’m,

Dağı deler bakışım.

Dedemdir Sütçü İmam.

Acıyı bal eyleyen

Menziledir seferim.

Yüreğimle beslerim kurdu kuşu,

“Önce vatanım!” derim.

.

Gakkoşum ben Elazığ’dan,

Çayda Çıra’ya sinmiştir

Asaletim.

Efkâr efkâr üstüne söylenen

Türkülerle beraberim.

İnletirim dağı taşı,

“Önce vatanım!” derim.

.

Yozgatlıyım ben gardaş,

Yiğidin harman olduğu yerden…

Çatlasa da ayazdan ellerim,

Olmasa da başımı sokacak

Bir göz yerim;

Bırakırım telaşı,

“Önce vatanım!” derim.

.

Trabzonluyum uşağım,

Engin denizlerce hür,

Ormanlar gibi gümrahım.

Kuş uçmaz kervan geçmez yerlere damlar

Alın terim.

Doğar üstüme hürriyet güneşi,

“Önce vatanım!” derim.

.

Aydınlıyım ben efem,

Bir adım zeybek.

Kılıç kalkandır kanımı kaynatan

Nereyi dilerse kır atım,

Oraya giderim.

Keserim dünyayla alış verişi,

“Önce vatanım!” derim.

.

Ankaralıyım oğul,

Seymenim ben.

Şahdamarındayım yurdun.

Şehitlere borcumu

Canımla öderim.

Aşkımdan tutuşur istiklal ateşi,

“Önce vatanım!” derim.

.

İstanbulluyum efendim,

Payitahtında yaşarım âlemin.

Benimdir ilelebet,

Resul’ümün övdüğü

Şaheserim.

Şahlanır içimde Fatih’in bir eşi,

“Önce vatanım!” derim.

.

Yusuf Dursun

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler

ÇANAKKALE DESTANI

.

ÇANAKKALE DESTANI

.

Ben Yozgatlı Murat… Bir minik kuzu…

Girince böğrüne bir ince sızı,

Anam, al kınayı yaktı başıma,

Şehadet suyunu döktü başıma.

Bir beyaz buluta bindirdi beni,

Çanakkale için indirdi beni.

Geride bin parça yürek bıraktım,

Anamın sözünü göğsüme taktım:

“Vatan kurtulmadan ölünmez oğul,

Sen ölürsen vatan bölünmez oğul!”

.

Ağrı’dan, Bitlis’ten, Van’dan gelenim,

Akın akın dört bir yandan gelenim.

Adıyaman, Urfa, Samsun neresi?

Çanakkale dersen, aha şurası…

Gelmemek olmazdı benim bildiğim,

Düğün davetiydi koşup geldiğim.

Efeler zeybekte, dadaş bardadır;

Çayda çıra, horon, halay burdadır.

Sağdıca bayrakla kanımı verdim,

Damada armağan canımı verdim.

.

Seyit Onbaşı’yım sırtım demirden,

Üç yüzlük mermiyi alırım yerden,

Ya Allah, diyerek şaha kalkarım;

Topların sevinci kalmasın yarım.

Mermiyle beraber ben de giderim,

Vatana borcumu böyle öderim.

Zemzemle yıkanır bu koca deniz,

Gülistana döner Çanakkale’miz.

Adımıza destan dizsin ozanlar,

Unutmasın bizi tarih yazanlar.

.

Anzak askeriyim, olmaz olaydım;

Boğazlar önüne gelmez olaydım.

Çıplak gözle görülmeyen ordular,

Kale gibi karşımızda durdular.

Kellesi koltukta vuruşan vardı,

Eyvah! Çanakkale dünya kadardı.

Cengâverin adı Gazanfer olmuş,

Mehmetçik ezelden Muzaffer olmuş.

Cihanda bir yiğit gördüm yine de,

Mutlu bir ölüyüm Çanakkale’de.

.

Asımın nesliyim altın yeleli,

Zulme baş eğmedim arşa geleli.

Çanakkale, savaş değil mahşerdi;

Şehitlerin vuruştuğu bir yerdi.

“Bedr’in aslanları” yalın kılıçtı,

Barbaros, ufukta delikler açtı.

Ulubatlı Hasan ok atıyordu,

Rabbim bize zafer yaratıyordu.

Şükür secdesine durdu erenler,

Can postunu İstanbul’a serenler…

.

Dedem Korkut geldi soy soylamaya,

Ebedî yurdumda boy boylamaya:

“Ergenekon denen bir ulu yerden,

Geldim ki ordumuz gelir seferden.

Malazgirt’te Alparslan’ı görendim,

Söğüt’te postumu yere serendim.

Yıldırım’da ümidimi bulmuştum,

Fatih’le çağları süsledi muştum.

Çanakkale tâcı oldu tarihin,

Birlik olun, dirlik olun, sevinin;

Elde kopuz başlayalım türküye,

Haşre kadar hür yaşasın Türkiye!”

.

YUSUF DURSUN

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler

FETİH DESTANI

.

FETİH DESTANI

.

Resul’ün dilinden ilâhî müjde,

Dalga dalga gönüllere yayıldı.

“Fetholunur elbet Konstantiniyye.”

Bu mübarek sözler emir sayıldı;

Ben de “güzel asker” olayım diye,

Gül soylu yiğitler yola koyuldu.

.

Şehzâde Mehmed ki beşiğindedir,

Keramet ehlince işaret onda…

Çocuktur, imanın ışığındadır;

Yiğittir, bin türlü maharet onda.

Şairdir, kelâmın eşiğindedir;

Âlimdir, ilmiyle hareket onda.

.

Molla Gürani’ler, Akşemseddin’ler,

Padişah, dersini vecd ile dinler.

İlm-i siyasete ince ayarı

Verir de hâl ehli olanlar anlar;

Çoktan alınmıştır fetih kararı.

.

Bir yanda imanı, bir yanda aklı,

Şâhi toplarıyla tarih yazıyor.

Gazâ meydanında yeşil sarıklı

Ebû Eyyûb el Ensarî geziyor.

Vuslatın ışığı zekâda saklı,

Kadırgalar tepelerde yüzüyor!

.

Zafer gecikmede, Sultan derbeder;
Koca dünya yüreğine dar olur.

Aldığı nefesi tarih kaydeder:

-Resuller Resul’ü ona yâr olur-

“Ya İstanbul beni bendesi eder,

Ya gönül yurduma gülizâr olur!”

.

Seherde görülen rüyalar anlar,

Düşlerinde zafer gören Sultan’ı.

Fatih’i bekleyen deryalar anlar,

Atını denize süren Sultan’ı.

Bir “Gül” e adanmış sevdalar anlar,

Cennet bahçesine giren Sultan’ı.

.

Yirmi dokuz mayıs… sabah ezanı…

Huşû içindedir namazda Sultan.

“Övülmüş belde” den köhne düzeni

Silebilmek için niyazda Sultan.

Seyreder gelmeden, gelecek ânı,

Bütün benliğiyle Boğaz’da Sultan.

.

Biri var, “Ya Allah!” diyen sesine,

Cümle ervah, misk ü amber döküyor.

Biri var, burçların en tepesine,

Demirden eliyle bayrak dikiyor.

Biri var, kızaran tunç gövdesine,

Saplanan oklarla ufka bakıyor.

.

Delinir Topkapı, yollar açılır;

Fetih melekleri, siz önden girin.

Fatih’in yüzünde güller açılır,

Ey güzeller, gülü Fatih’e verin.

Yüce Yaradan’a eller açılır,

Şükür secdesinde Fatih’i görün.

.

Ayasofya… Mabetlerin ulusu…

Ezan sesleriyle müşerref oldu.

Sardı benliğini cennet kokusu,

Kubbeden sütuna nur ile doldu.

Fatih’ten aldığı gönül dolusu

Sevgiyle bir tatlı huzura daldı.

.

Konstantiniyye’yi İslâmbol yapan

İstanbul Fatihi sana bin selam.

Cennette Resul’ün nurunu öpen

Goncayı övmeye yetmez bu kelam.

Tarihin şerefli bağrından kopan

Yeni yeni Fatih’leriz vesselam!

.

YUSUF DURSUN

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler

MALAZGİRT DESTANI

.

MALAZGİRT DESTANI

.

Bin yetmiş bir yılı… Ağustos ayı…

Fetih duaları sardı dünyayı.

Dağlardan taşlardan duyuldu tekbir,

Dedem Korkut cevap verdi: Allah bir!

Altaylardan kopup gelen çığ gibi,

Saf tuttu yiğitler birer tığ gibi.

Sanki Çin Seddi’nde kırk Kürşat’tılar

Canlarını yurt harcına kattılar.

Bu savaşta Sultan da bir er de bir,

Şehitlere gökler de bir yer de bir.

İsteyen cennete koşar kol kola,

İstemeyen varsa uğurlar ola!

.

Malazgirt ovası tekbir sesinden,

İnledi Sultan’ın tek/bir sesinden:

“Allah diyen kalmaz geride canlar,

Şehadete önde koşar Sultanlar.

Oğuz Ata’m gibi coştum, çağladım;

Kır atımın kuyruğunu bağladım.

Şahit olsun bana Tanrı dağları,

Dişlerimle sökeceğim ağları.

Ok gibi fırlayan bedenim olsun,

Ölürsem elbisem kefenim olsun.

Baş koydum bu yola dönemem geri,

Rabbim bize nasip etsin zaferi.”

.

“Oklar sadağında, kılıçlar kında;

Deli bir vaveyla kopar yakında.

Az kaldı yüreğim, az kaldı sabret;

Allah’ın yardımı bizimle elbet.

Ansızın vur emri geldiği zaman,

Oklar hedefini deldiği zaman,

Anadolu yurt olacak millete;

Türk soyu erecek kutlu devlete.

At kişnemesinden, şehit kanından,

Deştikçe toprağın dört bir yanından

Malazgirt’ten şanlı tarih çıkacak;

‘Kızıl Elma’ yeni yurda akacak.”

.

“Kös vurulsun, davul tokmak inlesin;

Tekbir seslerini yer gök dinlesin.

Yiğitlerim hilal gibi yayılsın,

Keferenin nefesleri sayılsın.

Aslanlar kükresin, şimşekler çaksın;

Kılıç şakırtısı gökleri yaksın.

Değdiğiniz yerde kalmasın mecal,

Helal olsun hakkım sizlere helal.

‘Anadolu’ diye mühür kazılsın,

Malazgirt aşkına destan yazılsın.

Bizdik yarınlara vatan verenler,

Ak alnıma dua kılsın erenler.”

.

“Sultan Alparslan’ım, Türkoğlu Türk’üm;

Gök çadır altında söylensin türküm.

Mirasımdır size bu kutlu belde,

Mahşere dek böyle taşıyın elde.

Bir taşı oynarsa Anadolu’nun,

Sönerse ışığı Allah yolunun,

Bilinsin ki elim uzanır size;

Gafilleri bir bir getirir dize.

Solmasın âlemde gülümüz bizim,

Şakısın cihanda dilimiz bizim.

İlelebet Türk’ün olsun bu vatan,

Razı olsun bizden yüce Yaradan.”

Kategoriler:Milli Şiirler, Şiirler